Çeşme Bazlama Kahvaltı, Nişantaşı | İstanbul

Uzun zamandır kahvaltı mekanı paylaşmıyorduk. Ama bu mekan bugüne kadar paylaştıklarımız arasında bizce en iyisi. Manzarası yok, Nişantaşı’nda şehir içinde küçük bir dükkan. Ama lezzet, kalite, memnuniyet açısından gönlümüzde 1 numaraya oturdu.



Bir arkadaşımızın tavsiyesi üzerine biraz gecikmeli olarak nihayet gidebildik. Ama haftasonu olması sebebiyle kapıdaki kuyruk bir hayli uzundu. Yolumuz uzak olduğu için biraz geç kalmıştık ve biraz acıkmış olduğumuz için “acaba başka bir yere mi gitsek?” diye düşünmedik değil. Ama bu mekan bize çok fazla anlatıldığı için inat edip beklemeye karar verdik.

Karışıklık olmaması için kapıda isimlerimizi ve kişi sayılarımızı not aldılar. Bekleme süresi bir hayli uzun olduğu için kapıdakilere sıcacık çay ve atıştırmalık ikramı yapıldı. Bu ince davranış ile daha içeri girmeden gönlümüzü kazandılar.


Kişi sayılarına göre içeride boşalan masalara misafirleri yerleştiriyorlar ve sıra bu şekilde ilerliyor. Biz 1,5 saatte içeri girebildik. Bu süre bir hayli uzun farkındayız ama biz beklemekte kararlıydık. Hafta sonu ve havanın güzel olması sebebiyle kuyruk daha da uzadı. Hafta içi gidildiğinde yarım saat gibi bir sürede içeri girilebiliceğini düşünüyorum.

Kapıda, köşede oturan ve sürekli bazlama yapıp pişiren teyzemizin tatlı tatlı el sallaması karşılıyor sizi. Daha yemek yemeden yüzünüz gülmeye başlıyor. Tatlı mavi masa örtüleri dekoratif çaydanlık ve masadaki çiçekler hazır ve nazır bekliyor sizi. Servis çok hızlı. Oturduktan 2 dakika sonra bazlamalarımız tabaklara konuldu ve servis başladı.

İlk defa geliyorsanız size kuralları baştan söylüyorlar. İki kural var : Doymadan kalkmak yasak ve bittikçe yenisini isteyin.



Masadaki kahvaltılık çeşitlerini anlatmaya gerek yok. Çünkü yeterince zengin. “Masada şu yoktu” diyebilecek birinin çıkacağını zannetmiyorum. Ama şunu söylemem lazım, bugüne kadar yediğimiz en güzel pişi ve sucuğu yedik. Çok abartmış olabiliriz. Ama kahvaltıda sucuk bizim için çok önemli. Zeytin peynirden çok sucuğa bakarım.


Portakal suyu isteyip istemediğimizi sordular. Biz istedik. Meğersem portakal suları ekstraymış. Bilseydik istemezdik. Olsun, vitamin aldık dedik gülüp geçtik.  Ama bunun dışında tekrar istediğiniz hiçbir şey ekstra değil.

Çalışanlar çok tatlılar. Özellikle bazlama dağıtan arkadaş çok sempatik. Size şakalar yapıp bazen trip bile atabiliyor. Kahvaltının yaratıcısı olan Nurten Anne tüm masaları tek tek geziyor ve  sanki evlatları, torunlarıymışız gibi “nasılsınız, beğendiniz mi, afiyet olsun “ şeklinde herkesle tek tek konuşuyor.


Dışarıdaki uzun kuyruk sorununu sorduğumuzda Şubat ayında Anadolu Yakasında Erenköy’de yeni şube açacaklarını ve Nişantaşı’ndaki şubenin üst katını hizmete açacaklarını söylediler.

Bu güzel kahvaltı sonunda kişi başı 55 TL ödedik. Bu fiyat dışında portakal suyuna 10 TL daha ödedik. Fiyat pahalı gelebilir. Ama çok güzel doyduk ve beklediğimize değdi.

Ulaşım ise gayet basit Nişantaşı’nda The House Cafe’nin yanındaki sokaktan girip 200 metre kadar yürüdüğünüzde sağda kalıyor. Nişantaşı’na ulaşmak için Beşiktaş’tan otobüse binebilir veya Yenikapı metrosu ile Osmanbey’de inebilirsiniz.

Çalışma saatleri: 09:00 – 17:00

Şimdiden afiyet olsun J
Paylaş

Doğal Mekanlar Hakkında

Gezmeyi seven bir çift insan sloganı ile çıkmış olduğumuz blog serüvenine doğal mekanlar ismi ile renk katmaya çalışan bir çift insanlar.
Uzun süredir blog kurma hayalimizi 2016'nın sonbaharında gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Yazılarımızı okuduktan sonra olumlu veya olumsuz yorumlarınızı mutlaka bekliyoruz.

0 yorum:

Yorum Gönder